İşitme Cihazı Kullanım Süresi

İşitme cihazı kullanımında genellikle merak edilen konulardan bazıları gün içinde cihazın kaç saat takılması gerektiği ve belirli bir süre sonra cihaz kullanımına ihtiyacın olup olmayacağıdır. Bir süre duyamadığımız veya az işitebildiğimiz sesleri işitme cihazıyla tekrar duymaya başlamak ilk başlarda zor gelebilir. Bu süreç adaptasyon süreci olarak adlandırılır ve ilerleyen zamanlarda işitme cihazından alınacak verimin habercisidir. Bu sürecin cihaza alışma süreci olduğunu bilmek ve cihazı kullanmaya devam etmek gerekir. İşitme cihazı kullanımı güne başladığımız an itibariyle başlar ve uyuyuncaya kadar devam eder. Yalnızca su ile temas gerektiren durumlar ve kulak zarı perforasyonu gibi özel durumlar dışında kulaktan gün boyu çıkarılmamalıdır. Hatta teknolojinin gelişmesiyle birlikte şarj edilebilir ve su geçirmeyen işitme cihazlarının üretilmesi su teması problemini de ortadan kaldırmıştır.

İşitme Kaybı ve Alzheimer

Dünya Sağlık Örgütü’ne göre dünyada yaklaşık 1 milyon kişi Alzheimer’a yakalanmış durumda. Ülkemizde ise bu sayı 700-800 bin kişi aralığındadır. Yaşlılık döneminde yaşam kalitesi üzerinde olumsuz etkilere neden olan demans ve Alzheimer hastalıklarının sebebi halen araştırılmakta ve ilaç ile henüz tedavisi mümkün olmamaktadır. Gerek dünyada gerekse de ülkemizde yaşlanmaların artması, insan oğlunun ortalama ömrünün uzaması ve önümüzdeki 50 yılda da bu artışın devam edecek olması bu gibi hastalıkların görülme sıklığını arttıracaktır. Bilim adamları bu konuyla ilgili çalışmalarına yoğunluk vererek ilerleyen yıllarda gerek sağlık açısından gerekse ekonomik yönden toplumların üzerindeki yükü azaltmayı hedeflemektedir. Hatta son yıllarda Alzheimer için ilaç bulmaya çok yakın olduklarını belirttiler. Çağımızın problemlerinden biri olan hareketsizlik, sigara ve alkol kullanımı, yoğun stres, beyin aktivitesini azaltan her türlü etkenler ve işitme kaybı Alzheimer’ı tetikleyen temel etkenlerdir. Yapılan birçok araştırma sonucunda işitme kaybının Alzheimer riskini yüzde 10-15 arttırdığını göstermektedir. Özellikle ileri yaşlarda zihinsel ve fiziksel aktivitelerin azalması ve iletişimin kısıtlı olması riski katlamaktadır.