Tek Taraflı İşitme Kaybı

Tek Taraflı İşitme Kaybı

Tek taraflı işitme kaybı (TTİK) vakası birçok nedene bağlı olarak ortaya çıkabilmektedir. Tanımı ise bir kulakta normal işitme, diğer kulakta ise 20 dB üzerinde sensörinöral işitme kaybı olmasıdır. Bu tür işitme kayıpları genellikle kalıcı olup gözden kaçabilmektedir. Tek taraflı işitme kaybı, çocuklarda bazı problemlere yol açabilmektedir. Bu duruma Konuşmayı anlamama, eğitsel performanslarda bozukluklar, işitsel algı problemleri örnek verilebilir. Bunun sonucunda bu çocuklarda; stres, özgüven eksikliği, motivasyon eksikliği gibi davranış problemleri görülebilmektedir. Aynı zamanda tek taraflı işitme kaybı çocuklarda dil ve konuşma gelişimi için büyük bir tehdittir.

Etiyoloji

İşitme sistemindeki iç kulak ve devamındaki kısımdaki lezyonlara bağlı olarak işitme kaybı tek taraflı gelişebilir. Bu tip işitme kayıplarının nedenleri, aşağıdaki başlıklar altında toplanmaktadır:

Konjenital Kayıplar

Atrezik kulak, iç kulak malformasyonu, kraniofasial anomali, internal akustik kanal malformasyonu gibi patolojiler görülmektedir. Konjenital atrezik kulak 10.000 doğumda 1 görülmektedir. Tek taraflı işitme kaybı atrezili vakaların yaklaşık %70’inde saptanmıştır.

Ani Sensörinöral İşitme Kaybı

Ardışık olan 3 frekanstaki 30 dB’den daha fazla oluşan işitme kaybının 3 günden daha kısa sürede gelişmesine denir. Son yıllarda bu tanımda birtakım değişimler yapılmıştır. Etkilenen frekans ve işitme kaybının derecesi konusunda tartışmalar mevcuttur. Çoğunlukla tek taraflı olur. Görülme sıklığı, yılda 100.000 de 5-20 arasında değişmektedir. Prognozu olumsuz etkileyen faktörler ise; ileri derecede işitme kaybı, tedaviye geç başlanması ve vertigonun eşlik etmesidir. Ani SNİK’te erken dönemde medikal tedavi ön plana çıkmaktadır. Sistemik steroid, transtimpanik steroid, antiviral ajanlar, vasküler düzenleyiciler, hiperbarik oksijen tedavisi ve kombine tedaviler ani SNİK’te uygulanmaktadır.

Akustik Nörinom

İşitme sinirinde gelişen iyi huylu bir tümördür. Tümör için gerçekleştirilen cerrahi müdahale sonucunda veya tümörün sinir üzerindeki yerleşiminden kaynaklı tek taraflı kalıcı sensörinöral işitme kaybı gelişebilmektedir.

Viral Enfeksiyonlar

Tek taraflı işitme kaybına neden olan ve genetik işitme kaybı dışındaki işitme kayıplarının en sık nedeni konjenital CMV enfeksiyonudur.

Genellikle çocukluk döneminde kızamık ve kabakulağa bağlı işitme kayıpları görülebilmektedir. Son yıllarda aşılama işlemlerinin düzenli olarak yapılması nedeniyle enfeksiyonlara bağlı işitme kayıpları azalmış durumdadır.

Travma

Tek taraflı işitme kayıplarının nedenlerinden diğeri kafa travmalarıdır. Bu travmada iç kulak ve işitme sinirinde hasar meydana gelebilmektedir.

Meniere Hastalığı

Diğer bir tanımla “endolenfatik hidrops” yani Meniere sonucunda ilk olarak alçak frekanslarda tek taraflı işitme kaybı meydana gelmektedir. Geçirilen ataklar sonucunda diğer frekanslar da etkilenebilmektedir. Dolayısıyla zamanla iki kulağı da etkilemesi sonucunda bilateral işitme kaybı meydana gelmektedir.

Tek Taraflı Vasküler Patolojiler

Vasküler tümör veya patolojiler sonucunda tek taraflı işitme kaybı görülebilmektedir.

Radyasyon

Radyasyon tedavisine bağlı işitme kayıpları da görülebilen komplikasyonlardan bir tanesidir. Koklea üzerine ortalama 50 Gy üzerinde radyasyon uygulanması, işitme kaybını doğurabilir. Parotis tümörü nedeniyle radyasyon tedavisi alan 52 hastanın %32’sinde 3 frekansta 15 dB ve üzerinde TTIK görülmüştür. Kokleaya, ortalama doz olarak 50 Gy üzerinde radyasyon tedavisi uygulamaktan kaçınılması öneriler arasındadır.

İşitsel Nöropati Spektrum Bozukluğu

İşitsel Nöropati spektrum bozukluğu tek taraflı işitme kaybının nadir görülen sebeplerinden biridir. Ayrıca genellikle bilateral işitme kaybı görülmekle birlikte unilateral kayıplar da olabilmektedir.

Binaural İşitme

Binaural işitme, işitsel sistemin iki kulağa gelen bilgiyi birleştirmesi ve santral işitsel sistemde işlemlenmesi için büyük önem arz etmektedir. Konu ile ilgili çalışmalar, işitme kaybının binaural işlemleme yeteneğini etkileyebildiğini ve dolayısıyla gürültüde konuşmayı anlamayı zorlaştırdığını göstermiştir. Buna bağlı olarak TTİK’li bireyler, gürültüde konuşmayı anlamada zorlanmaktadırlar.

Monaural işitme ile karşılaştırıldığında binaural işitme sesin lokalizasyonu, sesin daha yüksek loudness ile algılanması (binaural summation) ve çevre gürültüsünde konuşma anlaşılırlığının artması gibi nedenlerle daha avantajlıdır. Başın gölge etkisi (head shadow effect) ve release of masking veya maskeleme düzeyi farkında da (Masking level difference) binaural işitme önemlidir.

Binaural Sumasyon

Sesin iki kulakta bulunması durumunda, ses tek kulakta olduğu için daha yüksek algılanır ve 3 dB daha avantaj sağlanmış olur. Bu avantaj, tek heceli kelime tanıma skorlarında % 15, cümle tanıma skorlarında %30’dur. Eşik üstü düzeyde fark etmede avantaj 6 dB’dir.

Lokalizasyon

İki kulağa tek kaynaktan çıkan sesin farklı şiddet ve zamanda ulaşması sesin hangi yönden geldiğini saptamamızı sağlar. Kulaklar şiddet farkı500 Hz’de 4 dB, 6  kHz’de 20 dB’dir. Faz farkı alçak frekans bilgisi (800 Hz ve aşağısı) için ipucu sağlar.

Tek taraflı işitme kaybı olan bireylerde, kulaklar arası zaman ve şiddet ipuçlarının olumsuz etkilenmesi lokalizasyonu etkilemektedir. Binaural ipuçları, yatay düzeyde lokalizasyon için kullanılan önemli ipuçlarıdır. TTIK’li çocuklar, horizontal planda, normal işitenlerden daha fazla ses lokalizasyon problemi yaşarlar. Normal işiten akranlarıyla karşılaştırıldığında TTIK’li çocukların, 500 ve 3000 Hz frekanslarındaki saf seslerin lokalizasyonunda, anlamlı şekilde fazla hata yaptıkları saptanmıştır.

Lokalizasyon skorları, işitme kaybının derecesi ile pozitif ilişkilidir. Lokalizasyon hatalarında artış, işitme kaybının derecesinde artış ile doğru orantılıdır.

Tek taraflı işitme kaybı olan bireylerde lokalizasyon ile ilgili negatif etkilenme gösterilmişse de çocuklar, günlük yaşam ortamlarında bu sorunun farkında olamayabilirler.

Binaural Squelch

Ses uyaranının iki kulaktan alınması durumunda, bir kulaktan alınmasına oranla işitsel sistemin daha etkili şekilde gürültüyü azaltma veya reverberasyon yeteneği olarak tanımlanmaktadır. 

Başın Gölge Etkisi

Başın gölge etkisi ses şiddetinde 6-12 dB azalma sağlar. Ancak en belirgin etki sesin geliş açısının 45° olduğu zamandır. Frekans olarak ise başın gölge etkisinde en belirgin fark 1500 Hz’de görülür. 

Duplex teorisine göre kafatasına ses kaynağı yaklaştıkça başın gölge etkisi daha çok artar. Konuyla ilgili çalışmalar,  tek taraflı işitme kayıplı bireylerde gürültüde konuşma algısının normal işitenlerden daha kötü olduğunu göstermiştir. 

Konuşma kötü kulakta, gürültü iyi kulakta olduğu zaman ise bu durum daha belirginleşir. Kulaklar arası şiddet farkı, yüksek frekanslarda belirgindir.

Yüksek frekanslı konsonantlar, konuşma anlaşılırlığında %60 etkiye sahiptir. Bu durumda, başın gölge etkisinin tek taraflı işitme kayıplı bireylerde konuşmayı anlamayı negatif etkilemesi kaçınılmaz bir durumdur. 

Maskeleme Düzeyi Farkı (Masking Level Difference)

Pek çok dinleyici, birden çok kaynaktan sesin çıktığı bir odada tek konuşmacıya yönelmekte zorlanırlar. Bu, normal işiten bireylerde binaural bilgi ile kolaylaşabilir ve uzaysal ayırma (spatial separa-tion) ile ilgilidir. Maskeleme düzeyi farkı testleri ile laboratuvar koşullarında unilateral olarak sunulan sinyali duyma yeteneğinin, gürültünün aynı kulakta olduğu durumda olumsuz etkilendiği saptanmıştır. Kontralateral gürültünün eklenmesi ise eşiği 6 dB iyileştirir. Kontralateral gürültüye aynı sinyalin eklenmesi sonucunda, dinleyici aynı sinyal ve gürültüye maruz kalır ve yine eşik olumsuz etkilenir. Hedef sinyalin eşiğinde iyileşme, hedef sinyalin faz dışında olması durumunda ve gürültü binaural olduğunda 15 dB olur. TTIK’li bireylerde bu avantaj kullanılmaz. 

İŞİTSEL YOKSUNLUK (AUDITORY DEPRIVATION)

İşitsel yoksunluk, akustik bilginin elde edilebilirliğinde azalma ile ilgili olarak, işitsel performansta sistematik azalma olarak tanımlanmaktadır. Santral işitsel sistemin maturasyonu veya atrofisi, maruz kalınan işitsel uyarılara bağlıdır. İşitsel sistemin reorganizasyonu, yoksunluk periyodunu takiben veya amplifikasyon ile işitsel uyarıların girişinden sonraki periyodu takiben meydana gelebilir. 

İşitsel yoksunluğun etkileri tek taraflı işitme kaybı olan çocukların yaşadığı zorluklar açısından önemlidir. Tek taraflı işitme kayıplı bireylerde, beynin nöronal yapısında bazı değişiklikler meydana gelir. Monaural uyarı esnasında normal işiten bireylerde fMRI’da kontralateral aktivasyon, tek taraflı işitme kayıplı bireylerde ise bilateral aktivasyon paterni saptanmıştır. 

Yetişkinlerde konuşmayı anlama üzerinde işitsel yoksunluğun olumsuz etkileri olduğu saptanmıştır. İşitme cihazı kullanan asimetrik işitme kayıplı yetişkinlerle karşılaştırıldığında işitme cihazı kullanmayan yetişkinlerin işitme kayıplı kulağında, kelime tanıma performansının bozulduğu gösterilmiştir. 

TEK TARAFLI İŞİTME KAYIPLILARDA İŞİTSEL PERFORMANS

Günlük hayatta dinleme eforu çokça sarf edilmektedir. Konuşma, farklı açılardan ve farklı arka plan gürültüleriyle kulağımıza ulaşabilmektedir. Örneğin, günlük yasamda bireylerin süpermarket ve restoran gibi ortamlarda çevre gürültüsü eşliğinde karşılıklı konuşmayı takip etmesi gerekebilmektedir.

TTIK’li çocuklar, özellikle olumsuz dinleme koşullarında konuşma uyaranını anlamakta zorlanmaktadırlar. Sinyal gürültü oranının düşük olduğu daha olumsuz dinleme koşullarında, normal işiten ve TTIK’li çocuklar arasında daha büyük uyumsuzluklar olduğu saptanmıştır.

Gürültülü arka planda konuşmayı anlamanın gelişimi için işitme normal sınırlarda olmalıdır. Unilateral SNIK’li çocukların, bilateral normal işitenler ile kargalaştırıldığında daha düşük zekâ katsayısı sergilediği belirtilmiştir.

Gürültüde konuşma görevlerini yapma yeteneği, işitme kaybının derecesinden de etkilenir. 6-14 yaşlarında ileri veya çok ileri derecede tek taraflı işitme kayıplı çocukların sesleri tanıma görevlerini normal işiten çocuklar kadar iyi yapabilmeleri için, anlamlı şekilde daha büyük sinyal gürültü oranı gerekir.

Bazı araştırmalar, gürültüde konuşma görevleri üzerine İK’li tarafın etkisini değerlendirmiştir. Sağ kulak İK’li çocukların konuşma tanıma görevlerinde; normal işiten ve sol kulak İK’li çocuklardan daha başarısız olduğu saptanmıştır.

Bazı dinleme durumlarında zorluk yasayan çocukların, okulda başarısızlığa eğilimli olduğu görülmüştür. Bu durumda, konuşma algılamasında zorlanan TTIK’li çocukların, akademik acıdan daha fazla gayret göstermesi gerekmektedir.

Uzm. Ody. Hasan Çoban

Yorum Yap

E-posta hesabınız yayımlanmayacak.

Mesaj Gönder
Merhaba, İşitme Klinik olarak size yardımcı olmak için buradayız. Mesaj gönder butonuna tıklayarak hemen bize ulaşın.