Sesleri nasıl duyarız? Tüm canlıların dış uyaranları algılayıp bunlara tepki verdiği biyolojik sistemleri vardır. Bu sistemlerin hepsi karmaşık yapılara sahiptir.
Duyu organları;
- İşitme
- Görme
- Koku alma
- Tat alma
- Dokunsal uyaranları algılama becerileri için özelleşmiştir.
İşitme sistemi
Kulak sesleri nasıl duyar sorusu bir kaç anatomik yapıyı tanıyarak daha kolay anlaşılır. Seslerin işitilmesi sırasında görev alan yapılar;
- Dış kulak
- Orta kulak
- İç kulak
- İşitme siniri
- Santral işitme merkezidir.
Dış kulak
İşitme sisteminin dışarıdan görünen kısmıdır. En dıştan içe doğru;
- Kulak kepçesi (Auricula),
- Dış kulak yolu (Meatus Acusticus Externus),
- Kulak zarı (Timpanik Membran) yapılarından oluşur.
Dış kulağın görevi çevresel sesleri toplayıp, dış kulak yolu aracılığıyla kulak zarına iletilmesini sağlamaktır. Dış kulak yolu ile taşınan sesler kulak zarını titreştirerek seslerin orta kulağa geçmesini sağlar.
Kulak kepçesi kıkırdak yapıdan oluşur ve eğilip bükülmeye, esnemeye karşı dayanıklıdır. Dış kulak yolunun dış 1/3’ü kıkırdak iç 2/3’ü kemikten oluşur ve serumen maddesiyle kaplıdır. Serumen balmumu kıvamında olup koruyucu görevi vardır. Kulak zarı ince epitel dokudan oluşan, bir kısmı esnek bir kısmı gergin yapıda bir zardır. Orta kulak kemikçiklerinden malleus kulak zarına yapışık haldedir.
Orta kulak
Orta kulak dış kulak ile iç kulağın arasındaki yapıların bulunduğu kısımdır. Orta kulakta üç tane kemikçik bulunur. Bunlar vücudun en küçük kemikleridir. Bu kemikler sırasıyla;
- Malleus (Çekiç)
- İncus (Örs)
- Stapes (Üzengi)dir.
Malleus kulak zarına yapışıktır ve zardan gelen titreşimleri İncus’a iletir. İncus ortadaki kemikçiktir ve titreşimleri Stapes’e iletir. Stapes iç kulak duvarı ile bağlantı yapar ve gelen titreşimleri iç kulağa ileterek orada bulunan sıvıda bir dalgalanma oluşturur.
Orta kulak kemikçiklerinin görevi sesi iletmek olduğu gibi sesin şiddetini artırmakta da rol oynarlar. Malleus kemikçiğinin kulak zarına bağlandığı kısım ve İncus ile yaptığı açı sayesinde ses aktarılırken bir miktar şiddeti de artırılır.
Orta kulak östaki tüpü aracılığıyla boğaz ile bağlantı yapar. Üst solunum yolu enfeksiyonları, gribal enfeksiyonlar, burun tıkanıklıkları sırasında kulaklarda yaşanan dolgunluk hissi, östaki tüpü disfonksiyonundan kaynaklanmaktadır. Bu rahatsızlıklar olduğunda östaki tüpünün boğaza açılan kısmı tıkanabilir ve orta kulak havalanması yeterince yapılamaz. Bu yüzden orta kulakta dolgunluk, tıkanıklık hissedilir. Bazı durumlarda ise boğazda bulunan enfeksiyon veya sıvı orta kulağa kaçarak orada kalır ve kemikçik hareketini, zar elastikiyetini etkileyerek geçici işitme kaybı, dolgunluk hissi, kulak ağrısı ileri durumlarda denge problemleri ve kalıcı işitme kayıpları yapabilir. Bu risklerden kurtulmak için düzenli işitme testi ve timpanometrik değerlendirme yapılmalıdır. Kulakta dolgunluk hissi, ağrı, yutkunurken patlama, sesleri duymakta zorluk yaşanıyorsa mutlaka bir KBB hekimine başvurulmalıdır.
İç kulak
İç kulak, baş bölgesinde göz ile kulak kepçesi hizasında kafatası kemikleri içinde yer alır. Bulunduğu kemiğin adı temporal kemiktir. İç kulak salyangoz (koklea) şeklinde bir yapıdan ve üç adet yarım daire şeklinde kanaldan (semisirküler kanallar) meydana gelir. Koklea sesleri algılamakla ilgiliyken semisirküler kanallar denge mekanizmasından sorumludur.
Koklea
Yunanca’da “Cochlos” sözcüğü salyangoz anlamına gelmektedir. Yapısı tıpkı bir salyangozu andırdığından bu şeklide isimlendirilmiştir. Kokleanın içi sudan daha yoğun olan iki çeşit sıvı ile doludur. Bu sıvılar perilenf ve endolenf olarak adlandırılır. Orta kulak kemikçiklerinden Stapes’in bir basınç şeklinde iç kulağa aktardığı ses dalgaları artık koklea içerisinde sıvı dalgası halini almıştır. Bu sıvı dalgası koklea tabanında yer alan bir zar (bazilar membran) üzerinde de bir dalgalanma oluşturarak orada bulunan tüy hücrelerini uyarır ve bu da işitme sinirinde bir aksiyon potansiyeli başlatır. Bu potansiyel koklear sinir aracılığıyla beyne ulaştırılır.
Kokleanın salyangoz kabuğu şeklinde olan yapısında taban kısmında bulunan bir pencereden stapes basınç uygulayarak sesleri iletir. Bu giriş kısmında yüksek frekanslı seslere duyarlı tüy hücreleri yer alırken, uç kısma doğru gidildikçe alçak frekanslı sesleri algılayan hücreler bulunur. Akustik travma yaşayan hastalarda sıklıkla yüksek frekanslarda işitme kaybı kaybı görülmesinin nedeni budur. Akustik travma sırasında şiddetli bir şekilde gelen ses dalgası ilk olarak kokleanın giriş kısmındaki tüy hürcelerini tahrip eder ve yüksek frekans işitme kaybı oluşur. Sonrasında bu kayıp ilerleyerek diğer frekansları da tutabilir. Bu yüzden ani işitme kayıplarında erken müdahale çok önemlidir.
Semisirküler kanallar
Yarım daire şeklinde olan bu kanallar kafa kemiklerinden temporal kemik içerisinde posterior, anterior ve horizontal olmak üzere üç adet bulunur. Yarım daire kanalları içerisinde bulunan sıvı ve tüy hücreleri baş hareketleri sırasında uyarılarak sinirde aksiyon potansiyeli oluşturur ve hareket algılanmasını sağlar. Başın uzayda üç boyutlu hareketi (sağa-sola, yukarı-aşağı ve ileri-geri) bu sistem sayesinde algılanır. Yarım daire kanallarından çıkan vestibüler sinir, kokleadan çıkan koklear sinir ile birleşerek 8. kraniyal sinir olan vestibulokoklearisi oluşturur.
İşitme siniri
İşitme kokleada bulunan tüy hücrelerinde oluşan uyarıyı alarak santral işitme merkezine ulaştırır. Kokleadan çıkan koklear sinir semisirküler kanallar ve utricul-sacculden gelen vestibüler sinir ile birleşerek 8. kraniyal sinir olan vestibulokoklearisi oluşturur. Sonrasında beyin sapından geçerek beyinde bulunan temporal loba gider. Her iki kulaktan gelen sinirler sadece aynı taraftaki beyin bölgesine gitmemektedir. Örneğin sağ kulaktan gelen liflerin bir kısmı sağ bir kısmı sol loba gider, aynı durum sol kulak için de geçerlidir.
İşitme siniri ile taşınan akustik bilgi sinir üzerinde gelişigüzel dağılmamıştır. Belirli bir organizasyon ile yerleşmiştir. Buna tonotopik organizasyon denir. Tıpkı kokleanın giriş kısmında yüksek frekans ve ilerledikçe alçak frekansların algılanması gibi işitme sinirinde de dış kısımdaki lifler yüksek frekans sesleri taşırken, sinirin iç kısımlarında inildikçe daha alçak frekans seslerin bilgisi taşınır. Aynı yapısal durum beyindeki temporal lobda da devam eder.
Santral işitme merkezi
Dış dünyada havadaki titreşimler olan ses beyinde aksiyon potansiyeli olarak algılanır. Bu potansiyellerin anlamlandırılması oldukça karmaşık bir süreçtir.
İşitme siniri kokleadan çıkıp beyin sapından geçerek beyin loblarının yan kısımlarındaki temporal loblarda bulunan Brodmann 41. ve 42. alanlara gider. Temporal loblarda da tonotopik organizasyon devam eder ve yüksek frekanslı sesler daha derin bölgelerde işlemlenirken, alçak frekans ses bilgileri daha yüzeyel bölgede işlenir. İşitme korteksi temporal lobda Sylvian yarığında bulunur.
Yorum Yap