İşitme Kaybı ve Alzheimer

Alzheimer ve Demans

      İşitme Kaybı ve Alzheimer arasındaki bağlantı bilimsel olarak kanıtlanmıştır. Dünya Sağlık Örgütü’ne göre dünyada yaklaşık 1 milyon kişi Alzheimer’a yakalanmış durumda. Ülkemizde ise bu sayı 700-800 bin kişi aralığındadır. Yaşlılık döneminde yaşam kalitesi üzerinde olumsuz etkilere neden olan demans ve Alzheimer hastalıklarının sebebi halen araştırılmakta ve ilaç ile henüz tedavisi mümkün olmamaktadır. Gerek dünyada gerekse de ülkemizde yaşlanmaların artması, insan oğlunun ortalama ömrünün uzaması ve önümüzdeki 50 yılda da bu artışın devam edecek olması bu gibi hastalıkların görülme sıklığını arttıracaktır. Bilim adamları bu konuyla ilgili çalışmalarına yoğunluk vererek ilerleyen yıllarda gerek sağlık açısından gerekse ekonomik yönden toplumların üzerindeki yükü azaltmayı hedeflemektedir. Hatta son yıllarda Alzheimer için ilaç bulmaya çok yakın olduklarını belirttiler.

Alzheimer’ı Tetikleyen Temel Etkenler

      Çağımızın problemlerinden biri olan hareketsizlik, sigara ve alkol kullanımı, yoğun stres, beyin aktivitesini azaltan her türlü etkenler ve işitme kaybı Alzheimer’ı tetikleyen temel etkenlerdir. Yapılan birçok araştırma sonucunda işitme kaybının Alzheimer riskini yüzde 10-15 arttırdığını göstermektedir. Özellikle ileri yaşlarda zihinsel ve fiziksel aktivitelerin azalması ve iletişimin kısıtlı olması riski katlamaktadır.

Demans

      Demans, düşünme, problem çözme, hafıza ve dil gibi yeteneklerimizi olumsuz yönde etkileyebilen hastalıkların genel bir terimidir. Genellikle demans tek bir hastalık gibi düşünülse de öyle değildir. Alzheimer başta olmak üzere birçok hastalığı ve tıbbi durumu kapsamaktadır.

       Araştırmalar, demans riskini artırabilecek bir dizi faktör belirlemiştir. Bazıları yaşam tarzı değişiklikleri veya uygun tıbbi tedavi yoluyla yönetilebilen risk faktörlerdir. Bu faktörler:

  • Düşük zihinsel ve sosyal uyarım
  • İşitme kaybı 
  • Fiziksel hareketsizlik
  • Depresyon
  • Obezite
  • Diyabet
  • Hipertansiyon
  • Sigara içmek
  • Aşırı alkol kullanımı
  • Kötü beslenme
  • Genetik faktörler

    Yaşa bağlı işitme kaybı (presbiakuzi) demans riskini artıran bir faktördür. Araştırmalar, hafif derecede işitme kaybı olan bireylerde demans gelişme olasılığının normal işitmeye sahip bireylere göre iki kat daha fazla olabileceğini düşündürmektedir. İleri derecede işitme kaybı olan kişilerde demans gelişme olasılığı beş kat daha fazla olabilir.

     İşitme kaybı; sosyal izolasyon, yalnızlık ve depresyon duyguları ya da bağımsızlık kaybı yoluyla yaşam kalitesini düşürebilir. Bu faktörler demans riskini artırabilir. Alternatif olarak, işitme güçlüğü çeken bireyler sesleri çözmek ve işlemek için daha fazla çaba harcadığından, beynin zihinsel kaynaklarına ek bir yük getirebilir. Bu ek yük, hafıza, konuşmayı anlama ve diğer bilişsel işlevler için daha az kaynak olduğu anlamına gelebilir ve bu durum beyinde değişikliklere yol açabilir. Demansa yol açan nörolojik sürecin, yaşa bağlı işitme kaybına yol açan süreçle aynı olması da mümkündür.

       Hem demans hem de işitme kaybı bireylerin günlük yaşamını oldukça etkilemektedir. Ancak, yardımcı olabilecek çözümler bulunmaktadır. İşitme kaybınız varsa geç kalmadan mutlaka işitme cihazı kullanmalısınız. İşitme cihazları, beyni aktif tutarak bilişsel gerilemenin önüne geçmeyi hedeflemektedir. Dolayısıyla işitme cihazları, işitme kaybının beraberinde getirdiği olumsuz etkileri de azaltmaktadır. Özellikle ileriki yaşlarda düzenli işitme testi yaptırarak, işitmenizi kontrol altına alabilirsiniz.

İşitme Kaybı ve Demans

     Yaşlanmaya bağlı olarak sinir hücrelerimizde kayıpların meydana gelmesi ve beynimizin giderek küçülmesi bilimsel olarak kanıtlanmıştır ve uzun zamandır bilinen bir gerçektir. Ancak ABD’li bilim adamı Dr. F. Lin yaşlanma enstitüsünde yaptığı çalışmanın sonucunda işitme kaybı olan yaşlıların beyinlerindeki küçülmenin daha hızlı gerçekleştiğini tespit etmiştir. Özellikle 2014’te yapılan araştırmada yaşlıların hastaneye yatması, çoklu ilaç kullanımı gibi durumlarla birlikte işitme kaybının da öğrenme-bellek bozukluğu gibi yüksek demans riskini ortaya çıkardığı görülmüştür. Araştırmacılar, erken yaşlılık döneminde işitme kaybının önemsenmemesi ve işitme cihazı kullanılmaması durumunda demans riskinin artacağını belirtmişlerdir.

      2011 yılında yapılan başka bir çalışmada ise işitme kaybı olan ve sağlıklı işiten yaşlılar karşılaştırıldığında sağlıklı işiten yaşlı bireylerde demans görülme olasılığı işitme kayıplılara göre daha düşük olduğu tespit edilmiştir. İşitme kaybı, fiziksel aktivitelerin kısıtlılığı, sosyal izolasyon, demans ve diğer bilişsel hastalıklar gibi önemli risk faktörleri arasında yer almaktadır.

     Türkiye Alzheimer Derneği’nin üniversitelerde gerçekleştirdiği çalışmalar neticesinde demans riskinin en yüksek olduğu ülkeler arasında yer almaktayız. Nüfusta yaşlı bireylerde hızlı artışın meydana gelmesi demans oranını da arttırıyor. Ayrıca beslenme alışkanlıklarımız, spor alışkanlığımızın yaygın olmaması, zihinsel aktivitelere önem verilmemesi riski daha da artırıyor.

     Gelişmiş ülkelerde birçok konuda olduğu gibi işitme sağlığına da büyük önem gösteriliyor. Genel sağlığa dikkat etmenin yanı sıra işitme sağlığına, zihinsel ve fiziksel aktivitelere, beslenmeye dikkat edilmesi demans riskini %50-55 oranında azaltmaktadır.

     Özellikle duyuyorum ancak kelimeleri anlamakta zorlanıyorum, birebir konuşmalarda iyiyim ancak kalabalıkta zorlanıyorum, televizyon izlerken birçok kelimeyi kaçırıyorum diyorsanız mutlaka işitme testi yaptırın. İşitme kaybınız hafif düzeyde bile olsa eğer SUT kriterlerine uygunsa işitme cihazı kullanmayı ertelememeniz gerekmektedir. Tedavi edilmemesi halinde işitme kaybı demans riskini büyük ölçüde arttırmaktadır. İşitme kaybına uygun cihaz seçimi yapılıp ayarları bir odyolog tarafından doğru bir şekilde yapılması halinde ses uyaranlarının beyne ulaşması riski azaltmaktadır. İşitme kaybının ardından beynin çok fazla etkilenmeden müdahale edilmesi için en kısa sürede işitme cihazı uygulanması büyük öneme sahiptir. Beyin bazı organlar gibi kendini hızlı bir şekilde toparlayamayabilir. Bu nedenle geç kalınmaması gerekir. Kritik dönem olan ilk 1 yıl büyük öneme sahiptir.

Uzm. Odyolog Hasan Çoban

Bir yanıt yazın

Mustafa Kemal Mah. Şehit Öğretmen Şenay Aybüke Yalçın Cad. No:31/7 Çankaya/Ankara (Kentpark-Cepa AVM arkası)

Hızlı Erişim
Bizi Takip Edin

© 2024 · Klinik İşitme. Tüm hakları saklıdır.