Çocuklarda İşitme Kaybı

Çocuklarda İşitme Kaybı

Çocuklarda işitme kaybı konusu ebeveynler için dikkat çeken bir konudur. Sosyal varlıklar olmamızın temel yapışlarından biri olan iletişim bizler için hayati önem taşımaktadır. Bu iletişimin bizler için en etkili olan biçimi ise konuşmaktır. Öğrenilmiş davranış olan konuşma, anne ve babalar, diğer aile büyükleri, kardeşler, arkadaşlar yani kısaca çocuğun yakın çevresindeki tüm bireyler fark etmeksizin çocukların konuşmayı öğrenmesini sağlayan öğretmenlerdir. Konuşmanın öğrenilmesi için ek olarak herhangi bir sağlık problemi olmaması durumunda en önemli unsur işitmedir. Tipi, derecesi ve konfigürasyonu fark etmeksizin işitme kaybı çocukların konuşmasını ve dil gelişimini doğrudan etkiler. Buna bağlı olarak sosyal, akademik ve duygusal problemleri de beraberinde getirir.

       Dil ve konuşma gelişiminin sağlıklı bir şekilde olması için işitmenin normal sınırlarda olması gerekmektedir. Konuşmanın olumsuz etkilenmesi ise işitme kaybının derecesi ile doğru orantılıdır. Dolayısıyla hafif dereceli bir kayıp bile çocuğun dil ve konuşma gelişimini olumsuz etkileyebilir. Dil gelişiminin en önemli dönemi 0-4 yaş aralığıdır. Hem konuşmayı hem de dili öğrenen yetişkin bireyler işitme kaybı yaşasalar bile duymadıkları kısımları tahmin ederek bir süre idare edebilirler. Ancak çocukların çevredeki sesleri çok net ve anlaşılır duymaları gerekmektedir. Bu nedenle eğer pediatrik grupta işitme kaybı mevcutsa hızlı aksiyon alınmalı ve pediatrik işitme cihazı uygulamasında bu alanda uzman odyologlardan destek alınmalıdır.

        İşitme kaybı sonradan olabileceği gibi çeşitli nedenlere bağlı olarak doğuştan da meydana gelebilmektedir. Dünya genelinde binde 1-3 oranında doğuştan işitme kaybı görülebilmektedir. Birçok ülkede olduğu gibi ülkemizde de yenidoğan işitme taramasına önemli hassasiyet gösterilmektedir. Doğduktan kısa bir süre sonra işitme kaybının olup olmadığının belirlenmesi, diğer sağlık problemlerine davetiye çıkarılmasını engeller.

     Genetik faktörler, hamilelik döneminde gerçekleşen problemler, akraba evlilikleri gibi birçok durum çocukların işitme kaybıyla dünyaya gelme olasılığını arttırmaktadır. Çocuklarda işitme kaybı doğuştan veya sonradan meydana gelebilir. Bu kayıplar da kendi arasında genetik faktörlere bağlı olup olamamasına göre ikiye ayrılmaktadır. Konjenital yani doğuştan meydana gelen işitme kayıplarının %60’tan fazlasını genetik faktörler oluşturmaktadır.

Ayrıca gebelik esnasında annenin;

  • CMV
  • Frengi
  • Kızamıkçık,
  • Herpes gibi bazı enfeksiyonlar geçirmesi de metabolik rahatsızlıklara, toksik etkilere ve travmalara yol açarak işitme kaybına neden olabilmektedir.

       Diğer bir açıdan baktığımızda da sonradan gelişen işitme kayıpları genetik ve genetik olmayan faktörlere bağlı olabilmektedir. Halk arasında sarılık olarak bilinen hiperbilirubinemi de yenidoğanlarda işitme kaybına yol açabilmektedir. Ayrıca menenjit, kızamık, bakteriyel sepsis, kabakulak ve herpes gibi enfeksiyona bağlı hastalıklar veya iç kulak hasarına yol açabilecek ilaçlar da toksik nedenlerle kayba neden olabilmektedir.

Çocuğunuz İşitme Kaybı Tanısı Alırsa Nasıl Bir Yol İzlemelisiniz ?

       Ülkemizde konjenital (doğuştan) işitme kaybı çok sık görülmektedir. Bu gibi bir sağlık probleminde tedavi genellikle mümkündür. Genellikle çocukluk döneminde orta kulakta sıvı oluşmasına bağlı işitme kayıpları olabilmektedir. Bu tür durumlarda işitmenin normale dönmesi medikal tedaviyle genellikle mümkündür. Çocukluk çağında işitme kaybı problemi yaşayanlarda gerek medikal veya cerrahi tedavi gerekse işitme cihazı uygulaması yapılmaması durumunda özellikle ilkokul çağında ciddi sosyal problemlere yol açabilmektedir. Çocuğunuzun işitmesiyle ilgili ufacık bir şüpheniz bile varsa veya çocuğunuz risk grubunda olduğunu düşünüyorsanız mutlaka kulak muayenesini ve beraberinde işitme testlerini yaptırmayı ertelemeyiniz. Erken teşhis, erken pediatrik işitme cihazı uygulaması ve çocuklara uygun işitme cihazı uygulamasında profesyonel yaklaşım büyük öneme sahiptir. Yenidoğanlarda işitme taramasının ardından detaylı odyolojik değerlendirmeler sonucunda işitme kaybı tanısı işitme cihazına uygun ise cihazlandırma yapılmalıdır.  Eğer iki kulakta da ileri veya çok ileri derecede kayıp mevcutsa en az 6 aylık işitme cihazı kullanımının ardından cochlear implanta (biyonik kulak) yönelinmektedir. Bu durumda çocuklar mutlaka özel eğitime ihtiyaç duymaktadır.

Bebeklerde İşitme Kaybı

      Doğumdan sonraki ilk 6 ay işitme kaybı tanısı açısından bebekler için kritik öneme sahiptir. Belirli bir ses şiddetinin üzerinde bebekte sese yönelme, irkilme, hareket etme ya da ağlama gibi tepkiler olmalıdır. Eğer bu gibi durumlarda genellikle tepki vermiyorsa işitme testi yaptırmaya ihtiyaç duyulabilir.

      6-12 ay arasındaki bir bebek çevresindeki bireylere veya nesnelere ilgi göstermiyorsa, akranlarıyla aynı sesleri veya konuşma seslerini çıkarmıyorsa, 1 yaşına geldiğinde el salla gibi ifadeleri anlamıyor ancak sadece hareketlerle gösterildiğinde yapıyorsa işitme kaybından şüphe edilebilir.

      13 ay-2 yaş aralığındaki bir bebek hafif seslere genellikle ilk seslenişte yönelmiyorsa, çevreden gelen ilgisini çekebilecek farklı uyaranlara duyarsızsa, sesin nerden geldiğini bulamıyorsa, akranları gibi ses çıkarmıyor ve konuşamıyorsa, televizyonu belirli ses seviyesinin üzerinde seyrediyorsa KBB muayenesinin ardından odyolog veya uzman odyolog tarafından işitme testinin yapılıp odyolojik değerlendirmesinin yapılması gerekmektedir. Bu gibi durumlar olmasa bile çocuğunuzun 6 ayda bir işitme testerini düzenli olarak yaptırmakta fayda vardır.

Yenidoğanlarda İşitme Taraması

      Ülkemizde yenidoğan işitme taramaları titizlikle ve dikkatle takip edilmektedir. Bu şekilde işitme kaybının erken teşhisi büyük oranda atlanmamış olur. İşitme kaybı tanısı alan çocukların ise işi cihazı kullanması gecikmemiş olur ve özel eğitim desteği devlet tarafından karşılanır. Bu durumlarda aileler morallerini yüksek tutarak ve erken teşhisin önemini bilerek çocuklarının gelişimi için ellerinden geleni yapmalıdırlar.

      Çocuklar işitme kaybı tanısı aldıktan sonra işitme cihazı alanında uzman kişiler tarafından doğru cihaz seçimi ve RECD ( Real Ear Coupler Difference) ile doğru ayarların yapıldığından emin olunmalıdır. Devamında rehabilitasyonla desteklenerek çocukların duygusal, sosyal ve akademik olarak ilerleme kaydetmeleri ve yaşıtlarıyla aynı düzeyde olmaları sağlanmalıdır.

 Yenidoğanlarda;

  • Otoakustik emisyon testleri
  • ABR testleri sağlık bakanlığının tarama protokollerinde yer almaktadır.

İşitme Kaybı Tanısı Alan Bebeklerde Ne zaman Tedaviye Başlanmalı ?

     Bebeklerin doğduktan kısa bir süre sonra, hastaneden çıkışı yapılmadan tarama testleri yapılır. 3 aylık olana kadar işitme kaybı teşhisi netleşmiş olmalıdır ve 6 aylık olmadan tedaviye karar verilmiş olup tedaviye başlanmalıdır. Eğer işitme cihazı uygulamasına veya koklear implant ameliyatına karar verildiyse paralelinde özel eğitim ve rehabilitasyon programı da yapılmalıdır.

     Hekim ve odyolog tarafından verilen tavsiyelere aileler özen göstermeli ve gerekli aksiyonları almalıdırlar. Çünkü işitme kaybı tanısı alan çocuklar tedavi edilmez ise sesleri tanımlayamaz ve konuşmaları imkansız hale gelebilir.

Çocuğun İşitme Kaybı Hafif Derece İse Ne Yapılmalı ?

      İşitme kayıpları genellikle yüzdelik olarak düşünülse de uzmanlar tarafından ve litaratürde öyle ifade edilmemektedir.

İşitme kayıpları derecelerine göre şu şekilde sınıflandırılmaktadır;

  • Çok hafif derecede,
  • Hafif derecede,
  • Orta derecede,
  • Orta ileri derecede,
  • İleri derecede,
  • Çok ileri derece şeklinde sınıflandırılır.

        İşitme kaybı, çocukların günlük hayatlarının neredeyse tamamını etkilemesinin yanı sıra duygusal, sosyal ve akademik yönden de etkilemektedir. Çok hafif derecedeki işitme kaybı bile çocukların hayatını önemli ölçüde etkilemektedir

İşitme Cihazı Hangi Kulağa Takılmalıdır ?

      Eğer çocuğunuzun her iki kulağında da işitme kaybı mevcutsa mutlaka her iki kulağa da işitme cihazı takılması gereklidir. Kulaktan gelen sesler işitme sinirleri aracılığıyla tıpkı bir kablo gibi beyne ulaşmaktadır. Bilimsel verilere göre yaş fark etmeksizin işitme kaybı olan her bir kulağa cihaz kullanma kriterlerine uygun olması şartıyla cihaz takılmalıdır. Ancak çocuklarda muhakkak çift cihaz önerilmelidir. Çocuk 1 yaşını doldurmasa bile erkenden cihazlandırmak büyük öneme sahiptir. Çünkü işitme kaybı tanısı alan bir çocuk için bir gün bile önemlidir.

Yenidoğanlarda İşitme Kaybı Risk Faktörleri Nelerdir ?

  1. Erken dönemde ailede işitme kaybı öyküsü olan bireyler,
  2. Hiperbilirubinemi
  3. Anne karnında bazı enfeksiyonlar ( rubella, sıfilis, sitomegalovirüs, herpes) ve toksoplazma
  4. Ototoksik ilaçlar
  5. Kulak kanalı ve/veya kepçesiyle ilgili anomaliler
  6. Prematüre doğum
  7. Bakteriyel menenjit
  8. Yoğun bakıma alınması gibi durumlarda işitmeye daha çok dikkat edilmelidir.

Uzm. Odyolog Hasan Çoban

Yorum Yap

E-posta hesabınız yayımlanmayacak.

Mesaj Gönder
Merhaba, İşitme Klinik olarak size yardımcı olmak için buradayız. Mesaj gönder butonuna tıklayarak hemen bize ulaşın.