Author: Ody. Selin Naz ÖZDEMİR (Ody. Selin Naz ÖZDEMİR)

Anasayfa » Arşiv Ody. Selin Naz ÖZDEMİR
İşitme Kaybı Sınıflandırması
Yazı

İşitme Kaybı Sınıflandırması

İşitme kaybı sınıflandırması birçok başlık altında değerlendirilebilebilmektedir. Bunlardan bazıları aşağıdaki gibi temel çerçevede sıralanabilmektedir; Başlama Yaşına Göre Prelingual İşitme Kaybı: Bebekte doğuştan veya konuşmaya başlamadan önce meydana gelen işitme kaybıdır. Perilingual İşitme Kaybı: Konuşmaya başladıktan sonra ancak konuşma öğrenimi bitmeden önce (3-3,5 yaştan önce) oluşan işitme kaybıdır. Postlingual İşitme Kaybı: Konuşma gelişimi tamamlandıktan sonra oluşan...

İşitsel Uyarılmış Potansiyeller
Yazı

İşitsel Uyarılmış Potansiyeller

İşitsel uyarılmış potansiyellerin sınıflandırılması için birkaç alt başlığa ihtiyaç duyulmaktadır. Bunlar; davranım meydana getirmedeki özelliğine göre, evoked-emmited, yakın/uzak saha potansiyelleri. Yakın Saha: Koklea ve koklear sinir liflerinden kaynaklanan potansiyellerdir. Elektrot yerleşimi kaynağa yakın yapılır. İğne elektrot kullanımı ve EcochG ölçümü buna örnek verilebilir. Kaynağa yakın bir yerleşim yapıldığı için küçük değişiklikler büyük etkilere neden olmaktadır. Uzak Saha: İşitsel kortikal bölgeden, işitme sinirinden ve beyinsapından kaydedilen elektriksel aktiviteler sonucu ortaya çıkan işitsel uyarılmış potansiyellerdir. Elektrotlar, potansiyel kaynaklarından uzağa yerleştirilmektedir. Elektrotların kafa üzerine yerleştirildiği ölçümler (scalp kayıt) örnek verilebilir (ABR).

ASSR (Auditory Steady State Response)
Yazı

ASSR (Auditory Steady State Response)

ASSR (Auditory Steady State Response), zaman içinde periyodik olarak dalgalanan (modülasyon yapan) bir ses tarafından ortaya çıkarılan işitsel uyarılmış potansiyellerdir. Uyaranın amplitudu veya frekansı belirli sıklıkta değiştirilerek ölçüm yapılır. Herhangi bir patoloji varlığında amplitudte bozulma gözlenmez. ASSR, EEG dalgaları ve işitsel uyarılar arasındaki bağlantıya dayanarak kafa derisi üzerinden elektrotlarla (uzak saha) ölçüm yapan bir sistemdir. Amacı; herhangi bir frekanstaki işitme eşiklerini ve işitme kaybı konfigürasyonunu objektif bir şekilde tahmin etmektir. ASSR’de elde dilen eşikler daha sonra saf ses odyogramı tahmin etmek amacıyla kullanılabilmektedir.

Timpanometri ve Timpanometrik Bulgular
Yazı

Timpanometri ve Timpanometrik Bulgular

Timpanometri ve timpanometrik bulgular, halk arasında kulak basınç testi olarak bilinse de hava basıncının dış kulak yolunda değişmesi sonucu dış kulak yolunda ve orta kulaktaki yapılarda meydana gelen hareketlilik ve esnekliğin kaydedilmesidir. Bu değerlerin timpanometri cihazıyla grafiksel olarak elde edilen çıktılarına timpanogram denir. Temel amaç; kulak kanalındaki basınç değişimleriyle ses enerjisinin ne kadarının emildiğini ölçmek. Bu durumda akustik admitans/komplians (kulağın, sesi iç kulağa iletme yeteneği) ölçümü yapılır. Timpanometri ve timpanometrik bulgular odyolojik tanıda büyük bir öneme sahiptir. İşitme kaybı tanısı konulurken testler birbiriyle desteklenmelidir.

Pediatrik Grupta İşitme Testleri
Yazı

Pediatrik Grupta İşitme Testleri

Pediatrik grupta işitme testleri yapılırken alanında uzman kişilerden destek alınmalıdır. Yetişkin gruba uygulanan objektif işitme testleri (saf ses odyometri testi), çocuklara ne yazık ki objektif bir şekilde uygulanamamaktadır. Bunun nedeni çocukların beş yaşına kadar testi anlayamaması, teste koordine olamaması veya teste doğru bir şekilde yanıt verememesidir yani kısaca bunun için yeterli olmamalarıdır. Bu yüzden de çocuğun yaşına ve gelişim basamaklarına uygun olacak şekilde, işitmenin gözlemlenip tahmin edilebileceği testler bulunmaktadır. Ancak çocuğun yaşı göz önüne alınırken takvim yaşı değil; bilişsel yaşı dikkate alınır. Uygulanan testler çocuğun işitmesini subjektif olarak ölçen testlerdir.

Ulusal İşitme Tarama Programları
Yazı

Ulusal İşitme Tarama Programları

Yenidoğan işitme taramasının amacı, erken tanı ve erken müdahale ile bebekte oluşan doğumsal işitme kaybının, bebeğin gelişim alanlarına olumsuz etkisini en aza indirgemektir. Bu tarama tüm bebekleri doğumdan sonra, hastaneden taburcu olmadan önce fizyolojik bir yöntemle (t-ABR, t-TEOAE) taramayı içerir. Eğer bebek herhangi bir durumdan dolayı taburcu olmadan önce taramaya girememişse ilk 1 ay içinde fizyolojik bir yöntemle taramaya tabi tutulmalıdır. İlk taramada bir kulaktan bile kalsa bebeklere, bebeğin ilk 1. ayı içinde her iki kulağa da tekrardan test yapılmalıdır. Taramadan kalan bebekler 1 aylık olduklarında tanısal değerlendirme için referans merkezine yönlendirilmelidir. Sonuç olarak bebeğin yaşamının ilk 1 ayı içinde tarama testleri (tekrarlarıyla birlikte) tamamlanmış olmalıdır.

Gürültü ve İşitme Sağlığı
Yazı

Gürültü ve İşitme Sağlığı

Gürültü, dinleyicinin duyabildiği ve kişiyi rahatsız eden veya kişinin işitme sağlığını riske sokan bütün seslere (rastgele titreşimlere) denir. Kişide anksiyete, stres, kardiyovasküler problemler, kulakta çınlama, kalıcı veya geçici işitme kaybına sebep olabilir. Gürültünün bireydeki etkileri, gürültünün özelliklerine göre değişim göstermektedir. Ani bir şekilde gürültüye maruz kalınması durumunda oluşan işitme kaybına “Akustik Travma”; uzun süreli bir gürültünün işitme hassasiyetini azaltması sonucu oluşan işitme kaybına “Gürültüye Bağlı İşitme Kaybı (GBİK)” denir. Gürültüye bağlı işitme kaybının oluşmasında özellikle gürültünün şiddeti (seviyesi) ve gürültüye maruz kalma süresi büyük önem taşımaktadır. Düşük şiddetteki veya kısa süreli gürültüye maruz kalma sonrasında, işitme eşikleri belirli bir süre içerisinde iyileşerek tekrar eski haline dönüyorsa “Geçici Eşik Değişikliği”; yüksek şiddette veya uzun süreli gürültüye maruz kalma sonrasında işitme eşikleri tam anlamıyla eski hale dönmüyorsa “Kalıcı Eşik Değişikliği” yaşandığı söylenebilir.

Mesaj Gönder
Merhaba, İşitme Klinik olarak size yardımcı olmak için buradayız. Mesaj gönder butonuna tıklayarak hemen bize ulaşın.